Şehirleşme ve Modern Toplum Anlayışı
Sanayi Devrimi ile gelen endüstrileşme, istihdam odağını tarımdan sanayiye kaydırdı. Böylece kırsal kesimde küçük kasabalarda yaşayan halk hızla kentlere göç etmeye başladı. Bu da günümüz şehirlerinin temelini atan süreç olmuştur.
Şehirler çağının gelmesiyle bireyin yaşam alanı trajik bir oranda daraldı. Eskiden sonsuz bildikleri kırlarda koşturan çocuklar; artık betondan yükseltilerin arasında, dar sokaklarda oyun oynuyorlardı. İnsan nüfusunun şehirlere yoğunlaşması yüksek suç oranlarını da beraberinde getirdi. Uzun lafın kısası toplum yapısı bambaşka bir hal aldı ve bu yeni hali çok da iyi gözükmüyordu. Bu şehirleşmenin baş gösterdiği ilk yer İngiltere ve ardından sermaye bolluğu yaşayan emperyalist Avrupa devletleri oldu. Alt tabakayı ezen bu sistemden zengin kesim uzun süre nemalandı.
Devletler yavaş yavaş sömürgelerini kaybettikten sonra bu toplumsal sorunlara çözüm üretmeye, varolan çözümleri geliştirmeye gittiler. Sigortacılık, polis teşkilatları bunlara örnek verilebilir. Eğitimde ciddi adımlar attılar, şehirleri düzenlemeye, sanayiyi mümkün olduğunca temiz hale getirmeye çalıştılar. Bütün bu ilerlemelerin amacı toplumun refah düzeyini yükseltmekti. Sağlam bir ekonomik temele sahip olmaları da buna zemin hazırladı. İnsanlar çoğunlukla şehirde yaşamalarına rağmen iyi ilişkiler kurmayı öğrendiler. Tabii ki bu refah düzeyini sadece sömürgeci geçmişe bağlamamalıyız. Dünyada çalışma ahlakı sayesinde çok iyi yerlere gelebilmiş ülkeler de vardır. Bunlara en bariz örnek Almanya ve Japonya'dır.
Ülkemize bakarsak, geçmişte mahalle kültürü adını verdiğimiz bir dayanışma örneği mevcuttu. Yani yardımlaşma bizim insanımız için önemliydi. Sömürgeci temellere dayanan zengin bir ekonomik geçmişimiz olmamasına rağmen bunu kendimiz başarabilmiştik. Günümüzde ise maalesef bu yardımlaşmadan eser kalmadı. İnsanımız kutuplaşmaya daha çok yöneldi. Teknolojiden belki de en olumsuz etkilenen toplumlardan biri olduk.
Bu meseleye çözüm üretmek bizim için çok önemli. Bana göre öncelikle çalışmak gerekiyor. Sonrasında insan ilişkilerinde çok önemli olan saygı ve anlayış. Kısa vadede ise sivil toplum kuruluşlarında görev almak bizim kendi insanımıza yardım etmemiz için çok iyi bir yoldur. Eğer insanımız bunları benimseyebilirse, ben inanıyorum ki çok daha iyi yerlere gelecek ve refah içinde yaşayabileceğiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Nazan Bekiroğlu'ndan Eşşiz Bir Eser
"Büyükhanım'ın tanıyamadığı farklı milletlerden, coğrafyalardan, zamanlardan milyonlarca insan hepsi de acı içinde...
-
Kolaycı olma! Pedalı çevirmeyi bırakma! Çıkınca karşına, Bir yokuş Pes eden olma! Bırakma Pedalı çevirmeyi! Kaçan olma! Kolay gözükü...
-
SENSİZİM Şimdi yalnızım sensiz, Duvarlar üstüme geliyor. Yan odadaki radyodan gelen ses, Beni sana daha da yaklaştırıyor. Akş...
-
Akşama Vardı Daha Kaldırıma oturdum. Yağmurda bekliyordum. Çıkardın belki dışarıya. Akşama vardı daha. Gitmek geçti içimden. ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder